Wednesday, August 16, 2006

Istanbul Gezisi 1

Gezinin en guzel tarafi yegenlerimi görmekti.

Selencik birlikte geçirdiğimiz zamanın oldukça sınırlı olmasından dolayı bana bir türlü ısınamadı. Benden kaçıp durdu. Onu kucağıma almayı başarabildiğimi hatırlamıyorum. Ama olsun. Kocaman kahverengi gözlü, kıvırcık saçlı şeker mi şeker yegenim o benim.


Elacım başka ve cok özel bır çocuk. Birlikte stickerler yapıştırdık, yüzdük, alış verişe gittik, düğün gecesinde de genelde birlikte takıldık. Düğün gecesi yaptigi "Songul'un yanina gelsene, biz konusucaz" teklifi hala icimi isitiyor ama yine o gece cok kibar ve ince bir sekilde dile getirdigi yemek yeme istegini engelledigim icin kendimi affedemiyorum. Butun ucak yolculugu boyunca da bunun icin aglayip durdum zaten. Ela'nin farkettigim bir ozelligi de fotograf cektirmeyi hic ama hic sevmiyor olusu. Cok nadir gonullu olarak poz verdi bana.


Deniz'in piyano calmasi yuzmedeki ustaligini gormek kadar hosuma gitti. Sevdiginiz birinin buyudugunu gormek ne kadar guzel ve gurur verici birsey. Insanlarin "ben onun bebek halini bilirim. Sunu yapardi, bunu yapardi" demelerinin ne demek oldugunu yavas yavas ben de kavriyorum. Bir iki yil icinde de Ingilizce konusabilecegimizi dusundukce seviniyorum.

0 Comments:

Post a Comment

<< Home